Forumlar * Edebiyat Klübü
Gece
*KarŞıYaKaLı20.8.2020 14:55
‘‘Gece, siyah ile kızıl arasında bir renktir Fika. Sessiz çığlıkların vakti, zihni karartan gölgelerin mesai saatidir… Ruhlara sinen o aşikar koku yayılır etrafa. Yalnızlık ve deliliktir gece…ve aklı yırtan varoluşsal bir sancı! Kaçış beyhudedir: nihayetinde Fika, gittiğin yere aklını taşıyorsun. Uğurlanamaz ki acı. Bedenin içine dolmuş şu gam, şu hüzünlü yılgınlık, misafirimiz midir? İnsan; neyin, kimin misafir olduğunu unutmaya meyilli. Unutmalı da! Akıl hatırlarsa kararır, unutursa parlar. Düşmeler de işte o parlaklığın mahsulüdür. Tutunuşlar yine de -illaki- cılız dallara. Böylesi daha heyecanlı diye değil, böylesi daha insancıl: umut etmek ve mutluluğumuzu bir başkasının vicdanına bırakmak. İnsan denilen parametrenin; patronunun, eşinin, çocuğunun, dostunun, müşterisinin, metresinin ve hatta düşmanının dudaklarında yaşaması hep bundandır. Bağımlı bir özgür! Ne saçmalık ama.. Gör işte: Kurban da fail de aynı bu hikayede.’’
Kırıkları kadar yanık kokar ruh. Öyle bir koku ki, dokunduğu diğer ruhları dahi hasta edebilir. Sızar bedenden. Ruhun kabuğu dandiktir çünkü. Bir mermi çekirdeki, 70-80 yıllık bir zaman dilimi yada kıytırık bir virüs onu kolayca haklayabilir. BAM! Ama tek somutun da odur. Kullanışlı, etkili bir araç; güzel, canlı ve yalan. Geçersin Fika. Geçip gitmek güzeldir. Sonun varlığını kabullenmek ve böylece içinde bulunduğun anların kıymetine ermek… Ermek?.. Hiçlikten gelişin ve hiçliğe yönelişin güzergahında büyüklük denilen sanrıyla dalga geçmek; doğmak ile, solmak, ve nedenine vakıf olamadığımız şu olmak ile…’’
GeriSistem Bilgisi
hi55.biz © 2024 TURKUAZ
Mobil chat,mobil sohbet,cep chat,cep sohbet,mobil çet,cep çet